Evlilik birliği, anlaşmalı boşanma davası ya da çekişmeli boşanma davası açmak suretiyle mahkemenin vereceği boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte sona erer. Çekişmeli boşanma davasına nispeten oldukça avantajlı olan anlaşmalı boşanma davası nasıl açılır? sorusu, boşanma sürecindeki eşlerce merak edilen hususlardandır.
Anlaşmalı boşanma dava dilekçesi ve anlaşmalı boşanma protokolünün yetkili aile mahkemesine verilmesiyle açılan anlaşmalı boşanma davası genellikle tek duruşmada ve bir ila üç ay arasında tamamlanır. Anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenmesi gereken hususların Aile Hukuku avukatı gözetiminde hazırlanması, protokol dolayısıyla hukuki kayıp yaşanmaması adına en doğru yaklaşım olacaktır.
En az bir yıldır evli olan ve boşanmanın tüm mali sonuçları ile velayet hususunda anlaşan eşlerin açabileceği anlaşmalı boşanma davasında kadın hakları şu şekilde ifade edilebilir:
- Çocuğun velayetini tedbiren talep hakkı,
- Tedbir nafakası hakkı,
- İştirak nafakası hakkı,
- Yoksulluk nafakası hakkı,
- Maddi ve manevi tazminat hakkı,
- Ziynet eşyası alacağı hakkı,
- Mal rejiminden doğan alacak hakkı,
- Aile konutu şerhi isteme hakkı.
Anlaşmalı Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
Anlaşmalı boşanma davasının ne kadar süreceği, anlaşmalı boşanma sürecindeki çiftlerin merak ettiği başlıca konular arasında yer alır. Genellikle tek duruşmada tamamlanan anlaşmalı boşanma davasında net süre ifade etmek mümkün değildir. Zira öncelikle somut olayın koşullarının ve özelliklerinin bilinmesi gerekir. Fakat fikir vermesi açısından Adalet Bakanlığı’nca öngörülmüş dava süreleri vardır.
Adalet Bakanlığı çekişmeli boşanma davası için üç yüz (300) gün, anlaşmalı boşanma davası içinse kırk (40) günlük süre öngörmüştür. Fakat öngörülen süreler kesin süreler değildir. Zira davaya bakmakla görevli mahkemenin iş yükü ve dava yoğunluğuna göre anlaşmalı boşanma davasının süresi değişecektir.
Anlaşmalı boşanma davasının kısa sürede ve tek celsede sonuçlanabilmesi için hukuki prosedürün ivedi işletilmesi, hatalı veya ihmali işlemler dolayısıyla zaman kaybedilmemesi gerekir. Bu nedenle, alanında uzman ve emsal davalar ile deneyim kazanmış bir avukattan yardım almak en doğru ve isabetli yaklaşım olacaktır. Aksi takdirde, zaman kaybı ve telafisi güç hukuki kayıplar yaşanması muhtemeldir.
