Genital herpes virüsü cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Bu hastalık, hamile kalmaya engel olmaz. Ancak, Genital Herpes hastalığına eğer hamilelik dönemi içerisinde yakalanılmışsa bebeğe bulaşma riski bulunmaktadır. Bu hastalığın bilinen bir tedavisi yok, fakat semptomları azaltan çeşitli tedavi yöntemleri günümüzde uygulanmaktadır.
Genital Herpes Nedir ve Nasıl Bulaşır?
Yaşam boyu süren, herpes simpleks virüsünün yol açtığı bir hastalıktır. Genital bölgede veya ağızda herpes virüsü bulunan kişilerle temasla karşı tarafa bulaşır. Herpes virüsü çok fazla belirti göstermez, ancak genital bölgede iki tip enfeksiyona yol açar. Ayrıca, farkında olmadan bulaşır. Belirtileri genital bölgede veya anüs çevresinde çıkan kabarcık ve yaralardır. Enfeksiyon, vücuda kalıcı olarak yerleşir. Ayrıca, tekrarlayan ataklar olabilir. Fakat yıllar geçtikçe atakların sıklığı azalır.
Genital Herpes Tanısı Nasıl Konur?
Basit tanı doktor tarafından yapılan gözle muayene sonucu konur. Daha ciddi durumlarda hastalıklı bölgeden alınan kültür veya kan testleri ile tanı konur. Herpes simpleks tip 1 ve 2 için IgG kan testleri ile kesin teşhis konur.
Bebeğe Verebileceği Zararlar
İlk kez geçirilen herpes enfeksiyonu erken hamilelik döneminde düşük riskini artırmaz. Ancak, hamileliğin ilerleyen dönemlerinde erken doğum riskini arttırdığı saptanmıştır. Hastalığın bebeğe 3 şekilde geçme olasılığı vardır. En olası bulaşma, doğum sırasında (yüzde 85), doğum sonrasında (yüzde 10), bebek rahimdeyken plasenta aracılığıyla (yüzde 5) gerçekleşir.
Virüsün bulaşması hamilelikte sık rastlanan bir durum olmadığı için yeni doğan bebekte herpes enfeksiyonu görülme olasılığı düşüktür. Virüsün, ilk kez hamilelikte kapılması yeni doğan herpesine neden olur. Tekrarlayan enfeksiyon geçiren hamilelerde yeni doğan nadir olarak etkilenir (yüzde 4-5). Herpes hastalığı yeni doğan bebeklerde 3 şekilde görülebilir. İyi seyirli olan yüzde 45’inde deri, göz ve ağız, kötü seyirli olan yüzde 30’unda merkezi sinir sistemini, yüzde 25’inde organ sistemlerini etkiler. Organ tutulumu olmayan herpes hastaları antiviral tedaviye iyi bir şekilde cevap verir. Yaygın organ tutulumu olan bebeklerde hastalık tedaviye rağmen yüzde 30 ölümle sonuçlanır, yaşayanların da yarısında kalıcı hasar oluşur. Hamilelik döneminde tekrarlayan herpes enfeksiyonu için hamileliğin 36.haftasından itibaren doğuma kadar ilaçla tedavi uygulanarak hastalık baskı altına alınır.
Genital Herpes Hastalığında Normal Doğum mu, Sezaryen mi Tercih edilmeli?
Doğum başladığında genital bölgede yaralar yoksa normal doğum tercih edilmelidir. Yaralar varsa, sezaryen tercih edilmesi önerilir. Bebeğin annenin hastalığından etkilenip etkilenmediği araştırılmalıdır. Anne tedavi görürken anne sütü vermesinde bir sakınca yoktur. Doğum sonrasında annenin el yıkamak başta olmak üzere, temel hijyen kurallarına uyması hastalığın bebeğe bulaşmasını önlemede esastır.
Tedavi Nasıl Yapılmalıdır?
Doktorunuzdan alacağınız tavsiyeler doğrultusunda tedaviye başlamalısınız. Genital herpes için iyileştirici bir tedavi yoktur. Ancak, antiviral tedavi uygulanarak belirtiler azalır. Bu şekilde, hastalığın semptomları iyileşir. Antiviral tedaviler atakların şiddetini ve sayısını azaltır. Antiviral tedavide krem şeklinde lokal uygulamaların faydası minimaldir. Tedavi tablet olarak ağızdan alınmalıdır. Tekrarlayan ataklar için uzun süreli supresyon, yani düşük doz tedavi uygulanmaktadır.
Korunma Yolları Nelerdir?
Hastalığın bulaşması; bu hastalığa sahip biriyle anal, oral veya vajinal cinsel ilişki yoluyla olur. Virüs,yara üzerinde veya deri bölgesinde görülebilir. Partnerinizde, hastalığın belirtisi olmayabilir, fakat kendisi sadece bulaştırıcı olabilir. Hastalık aktifken cinsel ilişkiden uzak durmak korunmanın en güvenli yoludur . Cinsel ilişki sonrası cinsel bölgeyi yıkamak ya da idrar yapmak cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma sağlamaz. Genital herpes riski, lateks kondomların doğru ve düzenli olarak kullanımıile azaltabilirsiniz.
Bağışıklık sisteminin düşük olması yaraların daha şiddetli görülmesine neden olur. Genital herpes virüsü bulunan kişiler temas yoluyla bu hastalığı yayabilirler. Bu durumda, yaralara veya yaralardan çıkan sıvılara kesinlikle dokunulmamalı. Özellikle göz gibi hassas bölgelerde ciddi sorunlara yol açar.
