Ramazan Ayı her yıl insanların heyecanla beklediği, kavuşma ümidiyle gün saydığı bir aydır. 11 ayın sultanı Ramazan ayı insanların oruç tuttuğu, ruhen ve bedenen huzur bulduğu bir ay olmasının yanı sıra sağlık açısından da dikkat edilmesi gereken bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. Ramazan’da sağlık, mutlu ve huzurlu bir Ramazan ayı geçirmek için ilk sıraya yerleştirmemiz gereken etkendir.
Uzun süre aç ve susuz kalma, uyku düzeninin bozulması ya da iftarda ani gıda yüklenmeleri birçok rahatsızlığı da beraberinde getirebilmektedir.
Uzun saatler aç kalma, susuzluk ve bunun yanında sıcak havaların da etkisini göstermesiyle birlikte baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü ve halsizlik gibi durumlarla karşılaşılabilmektedir. Bu sıkıntılarla karşılaşmamak ve kendi sağlığımızı korumamız için gerekli önlemleri almalı ve daha dikkatli hareket edilmelidir. İftar ve sahurda gerekli su ihtiyacımızı karşılamamız, uyku düzenimize dikkat etmemiz ve sıcak havaların etkisini gösterdiği vakit aralıklarında kendimizi gölgede tutabilmemiz, bu tür sağlık sorunlarıyla karşılaşmaktan bizleri koruyacaktır.
Ramazan’da uzun süre aç kaldığımız saatleri düşünerek sahur ve iftarda aşırı yemek tüketmek mide rahatsızlıklarına yol açabilmektedir. Bu nedenle yemeklerimizin yanında yoğurt ve yeşillik gibi hazmı kolaylaştıracak besinler tercih etmemiz gerekmektedir. İftardan sonra gelen uyku haliyle yatmak da mide için rahatsızlıklara yol açabilmektedir. Bu yüzden iftardan sonra en az 2 saat sonra yatmaya özen gösterilmelidir.
Ramazan’da, yılın başka zamanları yaptığımız beslenme hatalarından kaçınmalı, sanki sıkı bir diyetteymiş gibi yediklerimize dikkat etmeliyiz. Gün içinde oruçlu olduğumuz için gerekli sıvı ihtiyacı karşılanamamaktadır. Bu nedenle sahurda vücudumuzun sıvı ihtiyacını arttıracak aşırı yağlı ve tuzlu gıdalardan uzak durulmalıdır. İftar ve sahur arası geçen zamanda vücudumuzun sıvı ihtiyacının karşılanmasına dikkat edilmeli ve bol bol su içilmelidir.
Ramazan’da kalp sağlığı diğer aylara göre daha fazla dikkate alınmalıdır. İftarda yemekleri hızlı hızlı değil, lokmaların iyice çiğnenerek yavaş yavaş yenmesi gerekmektedir. Midemizi zorlamadan ara vererek yemeye özen gösterilmelidir. Çorba gibi hafif yiyeceklerle başlamalı, ardından 10-15 dakika ara verip ana yemeklerimze geçmeli ve salatayı da ana yemeklerin yanında tüketmeye özen gösterilmelidir. Aşırı şerbetli ve yağlı tatlılar yerine daha çok sütlü ve meyveli tatlıları tercih etmemiz, sağlığımız açısından daha faydalı olacaktır. İftardan sonra hareketsiz kalmak yerine, hafif egzersiz hareketleri yapmak ya da yürüyüşe çıkmak sindirime yardımcı olacak etkenlerdendir.
Ramazan ayında kilo vermek ya da kilo almak için çabalamak da sağlığımızı olumsuz etkileyen faktörlerdendir. Vücudumuzun alması gereken et, sebze ve meyve gibi gıdalar, sadece bir tarafa ağırlık vermekten ziyade dengeli bir şekilde dağıtılarak yenmelidir. Kilo vermek için sahura kalkmamak tam tersi sonuçlara yani kilo almaya yol açabilmektedir. Tüm gün aç kalınması metabolizmamızı yavaşlatırken bir de sahurda yemek yemekten kaçınmak, bu duruma destek vermektedir. Bu durum, kilo almaya ve bazı sindirim sorunlarına yol açabilmektedir.
Ramazan’da sağlık için vücut dengemizi her türlü bakımdan korumalı ve vücudumuzun ihtiyaç duyduğu her şey karşılanmalıdır. Düzenli uyku, düzenli sıvı tüketimi, egzersiz yapmak, aşırı yemekten kaçınmak, dengeli ve hazmı kolaylaştırıcı besinler tüketmek dikkat edilmesi gereken başlıca faktörlerdir.
Bunlara ek olarak, Ramazan’da ağız ve diş sağlığı da, dikkat etmemiz gereken noktaların arasındadır. Bütün gün su dahil hiçbir şey götürmediğimiz ağzımızda bakteri ve plak oluşumuna karşı, sahurda mutlaka dişlerimizi fırçalamalı, sonrasında da çok iyi çalkalamalıyız.
