Tümel Uzlaşım Nedir? Tüm Detayları ile

Tümel uzlaşım kuramı, doğruluk açısından önermeler ile varlık arasındaki zorlukları ortadan kaldırmak için ileri sürülen bir fikirdir. Felsefe alanında bilginin doğruluk ölçütlerinden biri tümel uzlaşımdır. Tümel uzlaşıma göre doğruluğun ölçüsü, yapılan eylemin genelliği ile ilişkilidir. Yani bir bilginin doğru olup olmadığını öğrenmek isteyen kişi, o bilginin başkaları tarafından kabul görüp görmediğine bakarak bilginin doğruluğunu test etmeye çalışır.

Herkesin yaptığı veya çoğu insan tarafından kabul gören her şey doğrudur mantığını kabul gören bir düşüncedir. Örneğin; ahlaki değerler, din, kültür, hukuk gibi değerlerde çoğunluğun bu alanlarda kabul gördüğü ortak karar, tümel uzlaşım düşüncesinin yansımasıdır. Genel hukuk kuralları, tümel uzlaşım sonucu oluşmuştur. Ulaşım araçları içerisinde hamilelere ve yaşlılara öncelik verilmesi, toplumsal davranışın kabul gördüğü bir değerdir ve bu değer tümel uzlaşım örnekleri arasında sayılabilir.

Bilginin Doğruluk Ölçütleri Nelerdir?

İnsanlar arasında bir bilginin doğruluğu, birçok kısas ve faktör değerlendirilerek kabul görür. Felsefede doğruluğun ölçütleri;

  • Uygunluk
  • Tutarlılık
  • Apaçıklık
  • Yarar
  • Tümel Uzlaşım olmak üzere 5 ana grupta incelenmiştir.

Belirtilen bu doğruluk ölçütleri içerisinde tümel uzlaşım, bir önermenin doğruluğunun ölçütü herkes tarafından ya da çoğunluk tarafından kabul edilmesidir. Bir önermenin doğru olabilmesi, genel tarafından kabul görmesi ile ilişkili olduğu kabul edildiğinden, bilginin doğruluğu bu açıdan toplumdan topluma değişebileceği aşikârdır.

Buradaki temel problem, doğru bilginin gerçek olup olmadığından veya bilimsel ve mantıksal faktörlerden daha çok çoğunluğun kabul görme ilkesi ile izah edilmesidir. Yani bilginin veya bir fikrin doğruluğu, toplumdaki ortak kanaate göre şekillendirilir. Eğer o toplumda çoğunluğun görüşü aynı ise o bilginin doğru olduğu kabul edilir.

Temel Uzlaşım Ölçütünün Ahlaki Değerler ile İlişkisi

Tümel uzlaşım nedir, başka bir tanımla yapılan eylemin ve davranışın toplumsal alanda yaygınlaşması ve genel kanaate göre değerlendirilmesi olarak ifade edilir. Buradan anlaşıldığı üzere toplum içerisindeki değerler, gelenekler, örf ve adetler, zamanla şekillenir. Herkes tarafından kabul görerek kalıcı hale gelir. Buradaki ortak fikir ve çoğunluğun benimsemesi, yapılan eylemin nesilden nesile aktarılmasını sağlayan en önemli teşvik edici referanstır.

Toplumda etik anlayış, tümel uzlaşım sonucu oluşmuş değerlerdir. Bu nedenle farklı ülkelerde ve toplumlarda tümel uzlaşım yansımaları, farklılık arz eder. Toplum içerisin de bireylerin etik davranışları sergilemeleri ve yapılan davranışın geneli tarafından kabul görmesi, yapılan eylemi yaygınlaşmasını sağlayacaktır.

Doğruluk Kuramının Amaçları

tumel uzlasim nedir felsefe

Doğru bilgi, doğru yargı, doğru önerme, doğru tümce, doğru iddaa gibi doğruluk ifadesine yüklenebilecek anlamlar; doğruluk kuramının oluşmasına ve bu kuram içerisinde detaylıca konu olmasına sebep olmuştur. Bir doğruluk kuramının temel amacı, farklı önermelerin geçerliliğinin belirlenmesinde kullanılacak doğruluk ölçütlerinin neler olduğu ile alakalıdır. Bu yüzden bir önermenin yanlış ya da doğru olması işin gereken koşulların neler olduğu bilinmelidir.

Felsefe dilinde doğruluk kavramı, bir tür karşılıklı olma durumu olarak ifade edilir ve bu epistemoloji ile ontoloji arasında sıkı bağ kurulmalıdır. Doğruluk kavramı üzerinde yapılan analizler, ileri sürülen görüşler, doğru bilginin nasıl elde edildiği ile ilgili çabalardır. İnsanoğlu, toplumdaki değişkenlikleri ve gelişimlere göre başkalaşım gösteren dinamik bir yapı sergiler. Gelişen koşullara bağlı olarak doğru bilgi ve doğruluk ölçütlerinin sınırlarının belirleneceği düşüncesi ve fikirleri tartışıla gelmiştir.

Tümel Uzlaşım Ölçütüne Yapılan Eleştiriler Nelerdir?

Bilginin doğruluk ölçütlerinden biri olan tümel uzlaşım fikrine karşı birçok eleştiri yapılmıştır. Bu eleştirilerin en başında toplumun çoğunluğu tarafından kabul edilen fikir, düşünce ve davranışların, her yerde doğru olmayacağı gerçeğidir. Bir bilginin doğruluğu, o toplumun gelişmişlik düzeyine bağlı olarak değişebileceği bununla birlikte yanlış bir bilginin çoğunluk tarafından kabul edilmesi o bilginin doğru olmayacağı düşüncesidir.

Örneğin; ortaçağın zihniyetinin hakim olduğu zamanlardaki dünya düzeninde, dünyanın fiziksel geometrisi hakkında ileri sürülen dünyanın düz bir düzlem olduğu ya da dünyanın ineğin boynuzları üzerinde olduğu düşüncesinin kabul edildiği dönemdeki bu fikrin, tümel uzlaşım düşüncesine göre doğru kabul edilmesinin mantığa aykırı olacağı apaçıktır. Bu yüzden tümel uzlaşım düşüncesi, birçok açıdan eleştiri getirilerek bunun yerine farklı doğruluk ölçütleri ileri sürülmüştür. Toplumun paradigması değişmesi durumunda, beraberinde bilimsel gerçeklerde paradigmaya göre değişmektedir. Tümel uzlaşım fikri birçok açıdan eleştirilen bir alan olmuştur.

Tümel Uzlaşım Örnek

Tümel uzlaşı, farklı grupların bir araya gelerek ortak bir çözüm buldukları durumlarda kullanılan bir yöntemdir. İşte tümel uzlaşım örnekleri:

  1. Çevre Koruma: Farklı endüstrilerin temsilcileri, toplum liderleri ve hükümet yetkilileri, çevrenin korunması konusunda bir araya geldiklerinde tümel uzlaşı sağlayabilirler. Örneğin; sanayiciler yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmayı kabul edebilirken, hükümet de vergi indirimleri veya teşvikler gibi önlemler alabilir.
  2. Eğitim Reformu: Okulların eğitim programlarının iyileştirilmesine ilişkin tartışmalar sıklıkla farklı görüşlere sahip insanlar arasında gerçekleştirilmektedir. Ancak öğretmenler, veliler ve okul yöneticileri gibi ilgili paydaşların işbirliğiyle tüm sorunlar ele alınarak yeni bir müfredat oluşturmak için tümel uzlaşı sağlanabilir.
  3. Sağlık Hizmetleri: Sağlık sektöründe farklı disiplinlerden gelen doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık çalışanları ile hasta hakları savunucuları gibi ilgili kişi ve kuruluşların katılımıyla hastane politikalarının belirlenmesinde ya da yeni bir sağlık politikasının oluşturulmasında tümel uzlaşım yöntemi kullanılabilir.
  4. İnsan Hakları: Farklı kültürlerden, inanç sistemlerinden ve sosyal sınıflardan insanların farklı haklara sahip olduğuna dair tartışmalar sıklıkla yapılır. Ancak bu durumda, insan hakları savunucuları, hükümet yetkilileri ve toplum liderleri gibi ilgili kişi ve kuruluşlar işbirliğiyle tüm sorunlar ele alınarak tümel uzlaşı sağlanabilir.
içeriğimizi oylayın
Yazar: Sinan

1982 İstanbul doğumluyum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi İstanbul'da tamamladıktan sonra Çanakkale'ye yerleştim. Birkaç yıllığına ticaret hayatının içinde bulunduğum için aktif olarak ilgilenemediğim programlama ve web tasarım kariyerime, burada içerik yazarlığı yaparak devam ediyorum.

Yorum yapın