Neden gıdıklanırız? Sorusu, insanoğlunun meraklı doğasının bir sonucu olarak algılanabilir. İnsanlar ve diğer canlılar özellikle ayaktan, karından ve çeşitli bölgelerden gıdıklanırlar. Peki, neden? Bunun sebebini detayları ile ele aldık. Dilerseniz, ayrıntılara geçelim;
Neden Gıdıklanırız?
Gıdıklanma eylemi rahatsız edici olduğu kadar insanlar için eğlenceli bir hale de gelebilir. Başkaları tarafından dokunulduğunda hatta bazen dokunmadan bile gıdıklanabiliriz. Fakat kendimizi gıdıklayamayız. Bazı insanlar gıdıklanmaya karşı çok hassas olabilirken bazı insanlar etkilenmezler.
Bir insan gıdıklandığı zaman derinin üzerinde bulunan çok küçük olan sinir lifcikleri harekete geçmektedir. Özellikle, tüy gibi hafif nesnelerle okşanma, böcek yürümesi gibi olaylara hassas olan bu lifcikler sinyali beyne gönderir. Bu giden sinyallerin beyinde hangi bölgeye gittiği belli değildir. Beyinin bu gıdıklanma denilen hisse tepkisi ise kaşınmaya olan tepki gibi gönülsüz yapılan bir tepkidir. Neden gıdıklanırız? Sorusunun cevabı da budur aslında.
Gıdıklanma sonucunda insanlarda kan basıncı artar, nabız hızlanır ve kalp atışı oldukça fazla hızlanır. Bu olaylar sonucunda beynin uyanıklığı oldukça fazla olmaktadır. Gıdıklanmanın fiziksel etkileri olduğu kadar psikolojik etkileri de bulunmaktadır. İlk başlarda gıdıklanma iki taraf için de zevkli gelebilir fakat uzun sürmesi durumunda gıdıklanan kişi tarafından korku ve paniğe dönüşebilir.
Ayaktan Neden Gıdıklanırız?
Ayaktan neden gıdıklanırız? Sorusu, gıdınlanma konusunda belki de en fazla sorulardan birisidir. İnsanların çoğu ayak tabanlarının diğer bölgelerine göre daha fazla gıdıklandığını söyler. Bunun nedeni ayak tabanında diğer bölgelere göre daha fazla sinir olmasındandır. Bir teoriye göre; insan vücudunda daha fazla gıdıklanan bölgeler en savunmasız bölgeleridir. Hal böyle olunca dışarıdan gelen tepkiye vücut istemsiz bir şekilde tepki veriyor. Diğer bir deyişle gıdıklanmak o kişiyi korur vücudun koruma refleksidir. Kadınlarda en az erkekler kadar ayak bölgelerinden gıdıklanır.
Başka bir teoriye göre ailesi, arkadaşları tarafından gıdıklanan insanların savunma ve mücadele yetenekleri gelişiyor. Gıdıklanma genel olarak insanların hoşuna gitmesede genel olarak sizi güldürüyor. Bazı insanlar gıdıklanmadan aşırı derecede nefret etmektedir, durum bu ki eski yıllarda gıdıklanmayı bir işkence yöntemi olarak kullanıyorlarmış. Bu durum her zaman nefret etme olmayabilir tam tersi olarak bazı insanlar gıdıklanmaktan aşırı keyif alırlar.
Özellikle, ayak bölgesinde yoğun sinir yapıları bulunduğundan beynimiz vücuda gelen bu dış uyarılara bir refleks uygulamaktadır. Bundan dolayı kişi kendini gıdıklayamaz çünkü vücut kendini bir tehdit olarak görmez.
Karından Neden Gıdıklanırız?
İnsanların en çok gıdıklandığı yerler arasında; ayakaltı, avuç içi, koltuk altı ve karın bölgesi bulunmaktadır. Bu bölgelerden çok gıdıklanmamızın asıl sebebi buraların çok hassas bölgeler olmalarından kaynaklanmaktadır. Bu bölgelerde sinir lifcikleri deriye daha yakın olmakla beraber gıdıklanma hissiyatını daha çok hissetmektedir.
Hassas olan bölgelerden birisi olan karın bölgesinden gıdıklanmamızın asıl sebebi lifciklerin deriye daha yakın olmasıdır. Özellikle tüy ile okşanma veya hafif nesnelerin dokundurulması durumlarında bu hassas lifcikler sinyalleri beynimize gönderir. Bunun sonucunda da huysuzlanma veya gülme semptomu öncelikli olarak devreye girer. Genellikle gıdıklandığı zaman devreye giren gülme semptomu uzun süreli devam ettiği zaman yerini korku ve endişeye bırakır. Bundan dolayı eğer gıdıklayan tarafta iseniz karşınızdaki kişiye karşı bu davranışı abartmayınız.
Ayrıca beynimiz vücuda gelen uyarıların hangisinin dışarıdan hangisinin kendisinden geldiğini ayırt etmektedir. Bundan dolayı da kendinizi karnınızdan veya başka bölgelerinden gıdıklayamazsınız. Kendi kendimizi gıdıklamaya çalıştığımızda beynimiz bu noktalardaki hassasiyeti azaltır ve gıdıklanmayız.
Gıdıklanmayan İnsan Nasıl Gıdıklanır?
Bazı insanlar gıdıklanmaya karşı daha toleranslı olabilir. Bunun sebebi lifciklerin yeteri kadar hassas olmaması veya gıdıklanan bölgeye tam ulaşılamamasıdır. Bu da bazı insanlar neden gıdıklanmaz? Sorusunun yanıtıdır.
Gıdıklanmadığını söyleyen birinin bile derisinin belirli toleransı vardır. Kişi karnından, koltuk altından kolay kolay gıdıklanmıyor olabilir. Bu yüzden gıdıklamak için daha hassas bölgeleri seçebilirsiniz. İnsanların %90’ından fazlası ayak içinden ve avuç içlerinden gıdıklanmaktadır. Gıdıklanmadığını söylüyor ise birisi onun toleransı daha düşük bölgelerinden gıdıklamak mümkündür. 2. bir seçenek olarak avuç içi, koltuk altı ve karın bölgelerini gıdıklamaya belirli bir süre daha devam edin. Kişi belki kendini sıktığından dolayı da gıdıklanmıyor olabilir zamanla hassasiyet artacağından kendini tutamayacaktır.
Gıdıklanma denilen şey vücudun kendini dışarıdan gelen tehditlere karşı korunmasıdır. Durum böyle olunca sürekli aynı yer gıdıklanınca bi yerden sonra o bölge daha az gıdıklanacaktır bunun nedeni vücut oradan gelen tepkileri tehdit olarak algılamayacaktır. Yani gıdıklanmayan insanları gıdıklamak istiyorsanız özellikle ayakaltlarından gıdıklamayı deneyebilirsiniz.