Etnografya, insanların kültürlerini, davranışlarını, inançlarını ve geleneklerini sistematik bir şekilde inceleyen bir sosyal disiplindir. Etnografya, antropoloji gibi sosyal bilimler arasında yer alır ve genellikle gözlem yapma, belgeleme, analiz etme ve raporlama yoluyla insan kültürlerini anlamaya çalışır. Etnografik çalışmalar genellikle saha çalışması olarak adlandırılır ve antropologlar, sosyologlar ve diğer araştırmacılar tarafından yapılmaktadır.
Etnografya Ne Demek?
Etnografya kelimesi köken olarak Yunancadır. Yunanca cins ve topluluk anlamı taşıyan Ethnos kelimesi ve yazma-çizim anlamı taşıyan Grapho kelimeleri birleşiminden olmuştur. Türk Dil Kurumu Etnografya’yı şöyle tanımlar: Kavimlerin her türlü özelliğini ve değerini birbirleri ile kıyaslayarak inceleyen bilim, Budun Betimi, Kavmiyat.
Bu kelime gerek kökeninde gerekse günümüzde tasvir edilen anlamı kültürle alakalıdır. Etnografya kelimesi tarihsel kökeni terimsel anlamda 19. Yüzyıla dek uzanır. Ülkemizde Etnografya alanında 1876 yılı itibari ile Meşrutiyet Devri’nden sonradır.
Etnografya bilimi nedir kısaca, ülkelerin savaşlarını, yaşamlarını, ilişkide bulunulan ülkeleri, gündelik yaşamda kullanılan eşyaları ve fazlasını araştıran bir bilim dalıdır. Aynı zamanda Etnografya (Budun Betimi, Kavmiyat) kavimleri birbirleriyle karşılaştırıp araştıran, kültür oluşumunu inceleyen bir Kültür Bilimi’dir.
Etnografya, insanların toplum içi varlığını niceliksel ve niteliksel anlamda araştıran bir inceleme yöntemidir. Bu incelemeyi alanına göre yapmaktadır. Aşiret, Kavim, Kabile gibi toplulukları anlatır. Topluma ait incelemelerin çok önemli bir aracıdır.
Ülkelerin davranma şeklini ve ülkeler arasında ki ilgiyi toplum içi gözlemle araştıran bir bilim olan Etnografya, her yönden önemlidir. Etnografya, toplum ve insanı bir bütün halinde inceler. Bu neden ile araştırmalarda bütünlükçü ve sistematik bilimsel adım kullanılır. Geçmişi sömürgecilik ve gezi yazıları dönemlerine ait raporlara da dayanmaktadır.
Küçük olan sosyal toplulukların yaşam tarzını her yönüyle akrabalık, siyaset, ekonomi ve ekoloji kapsamında detaylı bir şekilde ve yerinde incelemektedir. Sömürgeciliğin bitmesi ve ilkel toplulukların uygarlaşmasıyla etnograflar toplumlar içinde bulunan kentsel ve kırsal topluluklarla ilgilenmeye başladılar.
Etnografya Neden Önemli?
Büyük toplumun yaşamına benzer yaşam süren küçük toplumda Etnografya Bilimi’nin araştırma alanına girmektedir. Bu anlamda toplumsal yaşam ve davranış şekillerini araştıran bilim dalı, elde edilen bilgiler ışığında günümüz toplumuyla mukayese yapmaktadır. Ülkeler, gruplar, toplumlara ait yaşam ve kültür ile alakalı yazılı kaynaklar Etnografya bilimi sayesinde bulunur.
Küreselleşme, din değişikliği, göç, asilimasyon gibi önem taşıyan bilgiler, Etnografya sayesinde ele geçen yazılı kaynaklar ile değerlenmektedir. Etnografya Bilimi geçmişte yaşamış insanlar ile ilgili pek çok bilgiye ulaşmamız için yardımcı olmaktadır.
Etnografya Neden Önemlidir?
Etnografya’nın geçmişte yaşayan topluluklara has önemli bilgileri elde etme yeteneğine sahip olması günümüz dünyasında çok fazla avantajı beraberinde getirir. Bu avantajlar şöyledir: Günümüz toplumu ile geçmişte yaşamış olan toplumun karşılaştırmasını sağlar. İnsan yaşamının anlaşılıp değerlendirme yapılmasını sağlar.
Etnografya çok kapsamlı bir araştırma yöntemi olmasıyla günümüz insanı için büyük bir avantaj sağlamaktadır. Zira çok yönlü toplum içi araştırma yapma yoludur. Günümüz dünyasında sosyal kargaşanın önlenmesi için yardımcıdır. Bu yardımı geçmişte yaşamış olan toplulukları inceleme ile yapmaktadır.
Halen keşfi yapılmamış topluluklar ve popülasyonlar hakkında bilgi elde edilmesini de sağlamaktadır. Keşfi yapılan toplulukların kültür değeri ve özellikleri hakkında bilgi edinilmesini sağlar.
Etnografya İle İlişkisi Olan Bilimler
Etnografya, bir bilim olmanın yanı sıra toplum bilimleri içinde de bulunmaktadır. İnceleme alanı çok fazla olduğundan başka bilim dallarıyla ilişki içindedir. Bunlar şöyledir:
- Arkeoloji (Kazı Bilimi),
- Sanat – Sanat Tarihi,
- Paleografya (Yazı Bilimi),
- Sosyoloji, Antropoloji (İnsan Bilimi),
- Coğrafya, Kronoloji (Takvim Bilimi),
- Epigrafya (Kitabe Bilimi),
- Filoloji (Dil Bilimi),
- Diplomasi (Belge Bilimi),
- Heraldik (Arma Bilimi),
- Sigiliografya (Mühür Bilimi),
- Nümizmatik (Para Bilimi).
Bu bilimlerle ilişki içinde bulunan Etnografya, hem bu bilimlere faydalı olmakta hem de onlardan yararlanmaktadır.
Etnografya’nın İnceleme Alanı
Etnografya Bilimi, toplumların örf ve adetlerini, kültürünü, yaşama şeklini ve birbirleriyle ilişkilerini inceler. Etnografya toplumların yaşama biçimlerini araştırarak onları analiz eder. Mesela bir mutfak eşyasının hangi maddeden yapıldığı ve nerede kullanıldığı Etnografya’nın inceleme alanındadır. Etnografya hem küçük toplulukları hem de imparatorlukları inceler.
Kısacası Etnografya yapısına bakmadan her toplumu siyasi, sosyal, ekonomik ve ekoloji alanında inceler. Etnografya Bilimi yeni bilgiler ortaya kondukça değişir. Bu nedenle Etnografya’nın süren bir devamlılığı vardır. Çünkü etnografya çerçevesinde yapılan incelemeler, bir toplum için yeni teori ve bilgi edinildikçe güncellenir.
Etnografya’nın Faydaları
Etnografya’nın faydalarının en önemlisi insanın yaşayış tarzını, geçmişini, örf ve adetlerini meydana çıkararak insanların kendilerini anlamalarına yardımcı olmasıdır. Etnografya kültür alanında yaptığı araştırmalarla geçmişte yaşamış olan insanların yaşamlarına ait verilere ulaşır. Diğer bir faydasıysa insanların etkileşim ve davranış şeklini ortaya koyarak toplumlar hakkında olan her soruya cevap vermektir.
Etnografya’nın Tarihe Katkıları
Etnografya Bilimi doğrudan Tarih Bilimi ile ilgilidir. Bu yüzden etnografyanın tarihe faydaları oldukça fazladır. Etnografya bilimi toplumların kültürleri, gelenek ve görenekleri, sosyal yapıları, yaşam şekli hakkında detaylı bilgi vererek tarihe yardımcı olmaktadır.
Etnografya ve Antropoloji
Etnografya ve Antropoloji sosyoloji bilimi dallarıdır. Antropoloji ve Etnografya’nın farkı, etnografyanın antropolojinin bir parçasıdır. Etnografya, antropolojinin sosyal bir inceleme yoludur. Antropoloji insanla ilgilidir. Etnografyaysa toplumla ilgilenir. O toplumun yaşayışve kültürüyle alakalıdır. Antropolojinin alanı etnografyaya göre oldukça büyüktür ve hatta etnografyayı da kendi içine alır.
Etnografya Nasıl Araştırma Yapar?
Yapılan gözlem, çeşitli görüşme ve bunların sonrasında elde edilen verilerle Etnografya Bilimi’nin çalışmaları yazılı olmaktadır. Etnografya biliminin araştırmacısı toplum içine girer. Toplum içine girdiğinde örf, günlük yaşantı, kültür, adet ve daha fazlasına ulaşır.
Sonuç hedefli, etkin bir araştırmanın olabilmesi için inceleme yapacak kişi tarafsız olmaktadır. Zira taraflı bir araştırmacının yaptığı çalışma gerçeklerin ortaya konulmasını engeller. İncelenen topluluk dilinin bilinmesini gerektirmekte olan Etnografya anket (Soruşturma) yöntemi ile hareket eder. Topladığı konu ve bilgilerin düzenlenerek yazılmasını sağlar.
Etnograf Kime Denir? Etnografya’da İşleyiş
Etnografya Bilimi’nde uzman olan ve bu bilim dalı ile ilgili çalışmalar yapan kişiye Etnograf denir. Etnograf kelimesi yerine Budun Betimci kelimeleri de kullanılır. İki tanımda Etnografya Uzmanı olarak kullanılır.
Etnografya da işleyiş önemlidir. Şu şekilde olur: Bütüncül yaklaşım, günlük yaşam incelenmesi, gözlemcinin incelemeye bakış açısı, gerçekçi tanım. Tüm bunlar tarafsız ve gerçekçi bir şekilde ilerlemelidir.
Etnografya Tarihsel Geçmiş
Etnografya kelime olarak toplumların değişik yer ve zamanda günlük ihtiyaçlar, tabiata uyum sağlama anlamında verdikleri uğraşın sonrasında oluşan manevi ve maddi kültürleri inceleyen bir bilim dalı adıdır. Ülkelerin yaşam şekillerini tanımlayan ve tanıyan ilimdir.
Anlam olarak 19. Yüzyılda meydana çıktı. Öncesinde toplumların dil bilgileri yerine kullanılmıştır. 1910 yılından sonra maddi kültür alanlarına yayılmıştır.
Ev aletleri, giyim, avcılık, süs eşyası, yapı maddeleri, yayık, beşik, halk sanatlarına ait aletler bunları kapsar. Türkler etnografya incelemelerine Meşrutiyet döneminden sonra başlamıştır. 1912 yılında Satı Bey, Mekteb-i Mülkiye’de ders olarak okutmuştur.
Daha sonrada ders notunu Etnografya İlm-i Akvam adıyla kitap olarak yayımlamış. Rıza Yalman ve Dr. Hamit Zübeyir Koşay’ın inceleme ve yayımlarıyla gerçek anlamda Etnografya çalışmaları yapılmış.
Türk Ocağı’nın yayımlattığı Türk Yurdu Dergisi’nde Türklerin Anadolu ve Orta Asya’da buldukları hakkında makale yayımlanmış ve ayrıca farklı dergilerde de yapılan çalışmalar yayımlanmış. Sonrasında özel kuruluşlar ve devlet kuruluşları değişik eserleri yayımlamıştır. 1930 yılında Ankara’da açılışı yapılan ilk etnografya müzesinde pek çok eser sergilenmiş.
Ankara Etnografya Müzesi
Anakara Altındağ ilçesinde olan müzenin yapımına 1920 yılında başlanmış ve 1930 yılı itibariyle de ziyarete başlanmıştır. Müzede, Türk sanatı ve Selçuklu zamanından günümüze kadar gelen pek çok eser bulunmaktadır.
Etnografya müzesi eserleri şöyledir: Sivas yöresine dair kadın ve erkek çorapları, halk giysileri, takunya ve ayakkabı, kilim ve halılar, oya, uçkur, yatak örtüsü, bohça, damat tıraş takımı, gelin kıyafetleri, Anadolu’nun maden sanatıyla ilgili örnekler, Osmanlı dönemine ait yay-çakmaklı tabanca-tüfek-kılıç-ok, yatağan, Türklere ait çini, Kütahya porseleni, tasavvuf ve tarikatlarla ilgili eserler, yazı sanatı örnekleridir.